MERHABALAR!
Birkaç günden beri müthiş bir
hava var Ankara'da, güneşli, pırıl pırıl ....bahardan kalma.....Böyle günlerde
ne yazılır, ne söylenir...Çünkü duygular ve duygusallıklar sanki ağır basar.
Bence dostluktan....vefadan bahsedelim. Bu çağın insanı daha bir hasret gerçek dosta, dostluklara..Çünkü her şey biraz daha yapay,
suni, hormonlu...çıkar odaklı.. O
nedenle organik dostluklara ihtiyaç var. Katışıksız, doğal, gerçek boyutunda,
şişirilmemiş, olduğu gibi, göründüğü gibi, menfaat gütmeden ....
İnsanın
vefalı dosta veya dostlara -bulmak çok zor olduğu için tek de yeter-
gereksinimi tüm maddi ihtiyaçlarından daha önemsiz değildir. Düşünün ki sizi
çok mutlu eden müjdeli bir haber aldınız. Bunu paylaşmadan durabilir misiniz?
Durduğunuzu düşünelim, sevinciniz de durur, ama paylaştığınızda katlanır, kanatlanır,
çoğalır, coşar. Dostunuzun tepkisiyle, duyguların harmanlanmasıyla o mutluluk
artar da artar...Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Doğar doğmaz sarar etrafını
sevdikleri...yakınları. O hayata gözünü açar açmaz çevresinde onu sevgiyle ,
bir o kadar hasretle bekleyenleri vardır.
Hoşamedi diyenleri vardır.
Diyelim
ki çok üzgünsünüz, sizin derdinizi dert edinen dostlara ne kadar ihtiyaç
duyarsınız??? O süreci gerçek dostlarınız olmasa nasıl atlatırsınız ?? Sırtınızı
sıvazlayan bir el, sıcak, dostane bir tebessüm ne kadar iç ısıtıcıdır, güven ve
huzur vericidir.
Bu
günün insanları bu konuda çok yalnızlar, bu anlamda çok fakirler. Gelişen ve
değişen hayat şartları insanları korkunç bir yalnızlığa sürükledi. Hız ve
tüketim çağı, ilişkilerimizi de kısa sürede tüketme eğilimini empoze etti.
Kullan at mantığı arkadaşlıklara da sirayet etti.
Evet
yıllar öncesinde yaşlı bir hanımın
serzenişini dinlemiştim. "Çocuklarımı büyütürken kalabalık bir aile
olmanın verdiği telaş ve koşuşturmayla, kimseye ihtiyaç duymadım ve
çocuklarımla uğraşmaktan zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım ama çocuklarım
büyüyüp, her biri bir yerlere gidince ve ben yapayalnız kalınca, ne kadar
yanlış yaptığımı, herkes kendine dostlar ve dostluklar kurarken benim elimin
bomboş kaldığını fark ettim ama artık çok geç..." demişti.
Akıllı
yatırım insana yapılan yatırımdır. Bence dostluklar kurmaya özen gösterelim.
Çevremizle ilişkilerimizde uyumlu olmaya itina edelim.
Arkadaşlıklar arasında sevgi ve ilginin devamı büyük oranda birbirlerine karşı
gösterecekleri anlayış, hoşgörü, fedakarlık ve vefaya bağlıdır. Emek verilmeden
edinilen dostluklar emniyetli ve uzun ömürlü olamaz.
"Kusursuz
dost arayan dostsuz kalır"
Benim dost diyebildiğim
dostlarım var, ya sizin???
"Gülü sevmek, dikeni de sevmektir. Gülü seviyorum ama dikeni elime battı der ise insan; gülü sevdim diyemez ki. Her şeyiyle kabul etmek, sevmektir."
YanıtlaSil"Benimde bir kaç dostum var. Ama bir tanesi var ki; ben nereye gidersem, o da oraya geliyor. Ben uyurken de, benimle kalıyor. Bir ben var, benden içeri". Ve o benim; değişmeyen, tek gerçek dostum....