Bill
Toomy'nin olimpik dekatlonu kazanma hikayesi oldukça düşündürücüdür. Bill ,
1964 yılında yirmi beş yaşındayken olimpiyatların en yorucu oyunu olan dekatlon
seçmelerine katılıyor. Seçmeler sonunda ilk üç rakibi olimpiyatlara katılma
hakkı kazanırken o, dördüncü olarak eleniyor.
Ertesi günü onu sahanın etrafında
koşarken görenler: "Mr. Toomey, olimpiyatlara katılma şansınızı nasılsa
kaybettiniz neden çalışıyorsunuz"
diyorlar. O şu muhteşem cevabı veriyor:
"1968 olimpiyatları için çalışıyorum".
Ve bu disiplinli çalışma neticesini veriyor. Bill Toomey 1968 Mexico City
Olimpiyatlarında altın madalyayı gururla göğsüne takarak birincilik kürsüsünde
haklı yerini alıyor.
"Başarı
merdivenleri, eller cepte çıkılmaz". Çıkılsaydı zaten anlamı da olmazdı.
Bir şeyin değeri onu ararken harcadığın emek kadardır. Alın teri, fedakarlık,
çekilen meşakkat, çabalar...
.. neticesinde kazandığımızı anlamlı kılar. "Miras
değil, alın teri" denilmesi, aradaki farkın belirtilmesi bu nedenledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder