Merhabalar,
Yeni değil çok oldu ben anne olalı, yani 14 yıl önceydi
...ben ilk kez o muhteşem duyguyu hissedeli...
Anneliği..
Hani derler ya anne olmalı insan anneliği anlayabilmek için. Doğru, aslında her
duygu yaşanmadan, anlatılmayla bilinmez. Yaşayan da tam anlamıyla tasvir edemez
belki... Üzgünüm ama her anne de tam anne değil esasında, çünkü cennet annenin ayakları
altında, ama çekirdekten çınara aşamalar gibi, her anne annelikten hisseli,
kimi çekirdeği kimi devasa gövdesi...
Ne
muazzam bir duygu yoğunluğu, şefkatin doruğu.. Sevgi seli sanki. Aciz bir yavru
senin himayene muhtaç. Bütünüyle masum, kötülükten nasibini almamış daha..henüz
öğretilmemiş ona yalan, hile ve aldatmaca. Hepsini biz öğretmiyor muyuz onlara?
Onların programlarında, fıtratlarında güzellik yoğunlukta, kötülükler ise taarruz
için değil sadece savunmada, müdafaa
amaçlı yer almış donanımında..
İnsanın
hayatı duygular yumağı... Nice sevinçler, nice hüzünler yaşar insan. Çermeçeşit
deneyimler tadar, hikayeleri oluşur yaşamı boyunca.. Evet çok farklı mutluluklar ....üzüntüler
yaşar, hüzünler sarar kimi zaman benliğini...Ama annelik hissi , annenin şefkati.. insanın, bana göre sahip olabileceği en kıymetli, en değerli, en özel ,en güçlü yanı...en kutsal tarafı...
Bugün
bunları bana düşündüren de nedir???
Anne ile
özlem, ne kadar yakışan iki sözcük.
Onlara
bağlıyız ama bağımlı değiliz, olmamalıyız yani....Evlatlarımızı yetiştirirken
hedefimiz hep ileriye dönük, kendimize değil de topluma, ülkemize katkı
sağlayacak nesiller yetiştirmek en büyük idealimiz, niyetimiz olmalı.
Lütfen
onların gelecekleri için çok dikkat edelim. Onlara özen gösterelim.
Hoşça kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder