Bu kutlu zaman dilimini de geride
bıraktık. Bu yıl Ramazan o kadar güzel ve bereketli geçti ki insan İslam
dünyasına bakınca; her tarafta açlık, iç savaş, kargaşa...Türkiye'nin her
yönüyle cennet gibi olduğunu fark ediyor ve çok şükretmesi gerektiğini anlıyor.
Bugün
arefe günü; bayram hazırlıklarında son rötuşlar yapılacak. Ramazanı yaşadığımız
ve hissettiğimiz ölçüde, Ramazan da
kendisini hissettirmiş ve kişiden kişiye farklı duygular, doyumlar, huzurlar ve
kazançlar bahşetmiştir.
Bu ay gerçekten farklıydı...bereketli ve sükunetli.... İki oğlum diğer
zamanlarda sık sık birbirleriyle
uğraşıp, boğuşurken, Ramazan ayı onlara
bile bir mülayemet verdi ya...
İnsan bedeni yemek içmek gibi meşgaleleri tatil edince, vücut dinlenmeye
geçince, ruh yüceliyor, sanki değerini mi buluyor? İnsani vasıflar ortaya çıkıyor, belirginleşiyor. İnsanlar cömertleşiyor, yardımseverlik, diğergamlık artıyor. Kardeşlik, komşuluk bağları kuvvetleniyor. İnsanın insanlığı artıyor, çünkü gerçekte insan çok asil bir varlık, kökleri cennete dayanıyor. Ne bileyim , nasıl ifade edeyim.... Yani ben bu
Ramazanda biraz daha anladım... Ruh bedenin rağmına gelişiyor, ya ruhu
doyuruyorsun ya bedeni aynı anda ikisi olmuyor, bedenin maddi isteklerinin esiri olunca ruh
ihmal ediliyor, ruhun da arzularına, ihtiyaçlarına kulak vermeli, aslıyetini fıtratına bozmamalı. Sakin
yaşamalı, koşarken düşünemiyor insan, ara da bir kendini dinlemeli. Sanki
Ramazan da bir mola gibi, tefekkür molası, ey arkadaş nereye gidiyorsun? ne
yapıyorsun ? mutluluğu ve huzuru nerede arıyorsun?
Mutluluk aslında çok yakınında, içinde, hayata bakışında,
yaşamında ama sen çoook uzaklara bakıyorsun...
Bayram
sevdiklerimize kavuşmak için vesile olsun. Aile büyüklerimizi, akrabalarımızı,
dostlarımızı sevindirelim ki biz de sevinelim. Herkese mutlu bayramlar!