20 Kasım 2013 Çarşamba

DERSHANE = ETKİLİ VE VERİMLİ EĞİTİM





        Bu bir akıl tutulması mıdır ??  Türkiye gündemini günlerdir meşgul eden dershane ve okuma salonlarını kapatma mevzuunu ne kadar iyi niyetle de değerlendirmeye çalışsam; hedefi , kazancı, sonucu itibariyle hiç bir pozitif, mantıklı ve ikna  edici bir gerekçe , açıklama duymadım, okumadım. Ekser çoğunluğun dershanelerin bir ihtiyaçtan doğduğu ve bu ihtiyacın hala ihtiyaç olmaya devam ettiği ve dershanelerin mevcut eğitim sistemimizin eksiklerini tamamladığını, hatta yaralarını sardığı konusunda hemfikirken neden hala zaman ve kelam israfı yapıyoruz?

        Kendim  bizzat dershanenin kaliteli ve eşit eğitim almada ne denli önemli olduğunu yaşadığım için biliyorum. Çocuğum isteksiz ve sanki zoraki okula gidiyor ama hafta sonları aşk şevk ve çoşkuyla dershaneye gidiyor. Neden mi ? Aradığı sıcak ilgiyi, ruhuna hitab eden alakayı, birebir iletişimi, oyun ve ders birlikteliğini, ödev takibini dershane ortamında buluyor ve orada kendini değerli hissediyor. Okulda 46 öğrencinin arasında sevgi paylaşımında sıra bir türlü kendine gelmeden  teneffüs zili çoktan çalıyor....

       Durum böyleyken dershaneleri kapatmak Türkiye'nin hangi problemine çözüm hangi derdine derman olacak ben anlayamadım.Siz anlayabildiniz mi?  Akıl tutulması değilse bu nedir??  


14 Kasım 2013 Perşembe

SONBAHAR SON BAHAR MI?



                                                         Selamlar ve sevgiler herkese,
 
       Yine uzun bir aradan sonra sonbahar hissiyatımı paylaşmak istedim.
 
      Çoğumuza hazin görünür sonbahar mevsimi, ayrılık vaktidir çünkü...  Yaprak dökümüdür bir anlamda....vazifesini tamamlayan binlerce bitki ve  hayvancıklar vefat ederler . Sararan yapraklar nazlı nazlı,  birer ikişer toprağa düşerler...dost ve arkadaşları olan hayvancıklarla birlikte ...Geride çıplak kalan  ağaç ise iskeleti andırır adeta....Ama giderken öyle mucizeli ve adaletli giderler ki, çekirdek ve tohumlarını yerlerinde bırakırlar... sanki eserlerinin fotokopisini emin ellere toprağa emanet ederek giderler, canlıların en alt tabakasında olanlarda bile hiç bir emek zayi olmaz, her iş muhafaza edilir ki gelecek bahar dirilişlerine vesile olsun, her  şeyin anlamlı ve şefkatle olduğu belli olsun. Duygusal olanların kalpleri incinmesin  zaten o nazik bedenleri  kışın şiddetine, yağmuruna, fırtınasına tahammül edemezlerdi ki....

 



Hazan gelecek baharın misafirlerine yer açmaktır....

 
Hoşça kalın.