16 Şubat 2013 Cumartesi

Ekonomi ve Mutluluk


                                                                   İyi Günler,

            Günümüzün modern dünyasının bize empoze ettiği, en önemli bir haslet gibi sunduğu özgüven kazanma, kendini şımartma, "sen buna değersin" telkinini aşılama sonucu kabaran benliklerimizle doyumsuz, tatminsiz, beklentisi yüksek bireyler oluverdik. İçinde bulunduğumuz ekonomik düzen de , bireyin mutluluğunu büyük oranda tüketimiyle doğru orantılı olduğu savını  inandırmaya çalışıyor. Ne kadar tüketim o kadar   mutluluk!

            Tabii ki ekonomik refah bireyin mutluluğunda yadsınamayacak öneme haizdir ama hayatta ki her şey midir? Yapılan bir araştırmada Avrupa, Amerika ve Japonya'daki ekonomik büyüme ile mutluluk arasında net bir ilişki gözlenmemiştir. Alman araştırmacı Falk ise 2004 yılındaki araştırmasında bireyleri gelir düzeylerinin yüksekliğinden ziyade, başkalarından daha yüksek gelir seviyesine sahip olma duygusunun mutlu ettiği sonucuna varmıştır. Yani bencillik ön planda. Ben başkalarından bir adım önde olayım, o da yeter.! Bhutan Kralı Wangchuck, 1972 yılında kişi başına düşen gelirin dışında kişi başına düşen mutluluk kavramını ortaya atıyor ve kendi ülkesi için gayri safi milli mutluluk ölçümü yapıyor. Başka bir gazeteci Japonya'daki izlenimlerini aktarırken, insanların inançları olmadığı için zengin olmalarına rağmen, büyük bir boşlukta oldukların yazıyordu.

            Mutluluk, gönül huzuru, sükunet sadece gelir yüksekliği ile elde edilecek kadar ucuz değil, bunun çok farklı bileşenlerle  var olduğunu düşünüyorum. Olaylara bakış açısı, sağlam ve sarsılmaz inanç, güçlü aile bağları, eğitim, anlaşılmak, hissedilmek, kanaat edebilmek....

           Günümüz insanı mutluluğun anahtarını yanlış kapılarda denediği için o kapılar çoğu zaman açılmıyor. Lüks yaşam, refah seviyesini yükseltme yarışı insanlığı madden ve manen yorgun düşürüyor. İnsanın arzularını ve hayalleri bu dünyaya sığmıyor. O zaman anlamlı ve kalıcı ufuklar
çizmeli...Ruhen de tatmin olacak hedefler belirlemeli...diye düşünüyorum.  Doğru mu ??

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder