Kopmayacağını umuyorum. İnsanın yemek, içmek gibi fizyolojik
ihtiyaçlarıyla beraber, hayati önem taşıyan en önemli gereksinimi güven
duygusudur. İnsanın bir şeye güvenmesi, varlığını huzurlu bir şekilde devam
ettirebilmesi için elzemdir. Ne var ki son dönemde 21 Aralık kıyamet
senaryoları küresel bir paradigma oldu.
Gerçekten ciddi anlamda bundan korkan ve
Aralık ayının sağ selamet bitmesi için temennilerde bulunan hatta Şirince'ye
akın edenler dahi var."Her yalanın altında bir gerçek payı vardır",
veya "kulaktan kulağa" oyununda olduğu gibi, bu haberin kaynağından
-maya takviminden- bize intikal edene kadar çok aşamalar, mesafeler, kişisel
yorum ve düşünceler, kendi perspektlerifimiz, anlama, yorumlama yetimiz, bu
bilgiyi inanılmaz boyutlara taşımıştır.Oysa duyduğumuz bilgiler hayalin elinde
kalmalı, akıl süzgecinden geçirilmeli, mihenge vurulmalı, değerliyse
kullanılmalı, yoksa atılmalı. Bir çok şeyde mecaz anlam ve gerçek anlam vardır.
Düşünelim ki mecaz anlamda söylenmiş veya Maya geleneğindeki farklı rivayetler onların da kimi işaretleri, bilgileri yanlış
yorumlamalarına, büsbütün değiştirmelerine sebep olmuş olabilir.
Neyse her şeyde bir güzellik vardır.
İnsanlar belki de büyüttükleri ufak tefek şahsi sıkıntılarını bu küresel
tehlikeli! ve riskli! dönemde, kendi problemlerinin aslında o kadar da vahim
olmadığını, hayatın her şeye rağmen yaşamaya değer bir yer olduğunu düşünmeye
vesile olduysa bu korkuda güzel!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder