25 Aralık 2012 Salı

ONLAR BİZİM HER ŞEYİMİZ


 

            Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Koruyucu Aile Sistemi Bilgilendirme Toplantısında, çocuk hasreti çeken ailelerle bir araya geldiğini dün haberlerde izledim, bugün de gazetelerde yer aldı. "Kimimiz annesi ve babası ile sınav oluyor, kimimiz de evlatlarımızla" derken çok önemli bir noktaya dikkat çekti.

             Aslında evladı olan her aile, yavrularını dünyaya getirdikleri andan itibaren ciddi bir imtihan süreci başlıyor, fakat bunun ne kadar farkında olabiliyor, orası tartışılır. Japonya'da yapılan bir araştırmada, bir annenin çocuğunun üzerindeki bıraktığı etkinin  100 öğretmenden  fazla olduğu tespit edilmiş, yani bir anne en az 100 öğretmen kıymetinde.

             Özellikle doğumundan ergenlik dönemine kadar geçen sürede, anneye ileride asla telafi edilemeyecek fırsatlar veriliyor. Bunlardan belki de en önemlisi,  onu doyasıya sevmek, birebir, baş başa ...araya  bakıcı, dadı, anneanne, babaanne koymadan. Çünkü çocuk annesinin gözlerinde yakaladığı sevgi ve şefkati HİÇ KİMSENİN gözlerinde okuyamıyor. Bu da onun bir ömür boyu aç kalmasına, bir türlü sevgiye doyamamasına, ileride problemler yumağı haline gelmesine sebep oluyor. Kendi ve çevresiyle barışık olmayan, hayatını anlamlandıracak, peşinden koşacağı bir idealden mahrum olan bir gençlik çığ gibi büyüyor.

            Prof. Dr. Kemal Sayar "Türkiye'nin gençleri bir ümitsizlik duygusundan muzdarip. Anne babalarının televizyon karşısında uyuklamaktan yeterince sevgi veremediği bir kuşak, bir kanser hücresi gibi  ülkeyi istila ediyor. Geçtiği yerlere sevgisizliğin tohumlarını, şefkat görmemişliğin zehirli havasını bırakarak. Zamanımızı, dikkatimizi, varlığımızı onlardan esirgediğimiz için, şimdi onlar büyük bir boşlukta asılı kalmış durumdalar".

            Bakanımızın toplantıda duygulandığı gibi, bizim hassas noktamız çocuklarımız, geleceğimiz.. Çocuklarımızı yetiştirirken üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyor muyuz? İyi niyetli olup getiriyoruz demek isterim ama uzmanlar, toplumda artan şiddet..bir yerlerde hata yapıyor, eksik bırakıyoruz diyor.

            Konuyu tamamlarken şunu vurgulamak isterim:   Türkiye'de binlerce aile bir şekilde çocuk sahibi olmak için tedavi görüyor, çocuk esirgeme kurumuna müracaat ediyor, anne-baba olabilmek için adeta çırpınıyor, yılmadan mücadele ediyor. Peki sahip olabilenler, onlara sahip çıkabiliyor mu???

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder