Merhabalar,
Aslında böyle blog yazılmaz, ben
de farkındayım, bir görünüp bir kaybolunmaz gizemli yıldızlar gibi... Ama insan
yazmayınca yazılmıyor işte... Mazeret üretmeye gerek yok, hayatın hızlı akışı
içersinde yeteri kadar önem vermiyoruz ki fırsat oluşturamıyoruz... Doğrusu bu
biraz da hakkıyla yazamıyor olma vehmi, düşüncesi...olmasa da oluyor gibi
duygular v.s.
Ama okullar başladı, kuşlar
yuvadan uçtu, ev hanımı anneler kendileriyle baş başa kaldı. Ve kocaman bir
soru belirdi zihinlerinde...??? Acaba tatilde çocuklarıma güzel hatıralar bıraktırabildim
mi? Onlar bizim de misafir olduğumuz
dünyada, bizim evin misafirleri aslında...
çok değil, uzak da değil, beş yıl belki,
on yıl gibi bir zaman sonra tamamen uçacaklar uzak diyarlara...Belki yılda bir
kere, bayramdan bayrama gelebilecekler yanımıza....Bu çocukluk döneminde
bırakılan hatıralar, yapılan fedakarlıklar, onların tatlı sinelerine işlenecek
de...aah canım annem.... canım babam sizin yeriniz çoook başka... deyip baba
ocağı burunlarında tütecek...ve sizin yanınızı tercih ettirecek... Bunun için beş yıldızlı otellerde, tatil
beldelerinde tatil yaptırmak değil illa ki, ama anneliğin sıcaklığını
iliklerinde, babanın verdiği güven duygusunu yaşamının her karesinde
hissedecek, işte o zaman hatıralar onları sizin eve sürükleyecek....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder